Mart 31, 2023

Amacınız ne Sayın Kılıçdaroğlu?

1.Sayın Kılıçdaroğlu bu seccadeye bilerek bastıysa Müslüman ülkede Ramazan gün hangi mesajı veriyor? CHP bunu açıklasın lütfen.

2.Sayın Kılıçdaroğlu bilmeden seccadeye bastıysa, yani bunu göremiyorsa bizi nasıl yönetecek?
Dünyadaki tehlikeleri nasıl görüp algılayıp ülke yönetecek?

Saygı çerçevesinde duygularımı bastırarak akıl dairesinde soruyorum.

Kasım 25, 2022

Güncel Notlar

Güncel...

GENELKURMAY BAŞKANI YAŞAR GÜLER; "SAVAŞLAR ARTIK ŞEHİRLERDE OLACAK…" DEDİ,
TANSİYONUN TAVAN YAPTIĞI BU DÖNEMDE EN ÖNEMLİ MERKEZLER İSTİHBARAT KURUMLARIDIR,
TÜRKİYE'DE TANSİYON ÇOK AMA ÇOK YÜKSELECEK,
ÇOK ACAYİP İSTİHBARAT SAVAŞLARI ÇOKTAN BAŞLADI...

PROF. BRUCE ACKERMAN;
“TÜRKİYE, NATO İLE ÇATIŞAN BİR ÜLKEDİR. NATO İÇİNDE KALMASINA, DEVAM ETMESİNE İZİN VERİLMEMELİDİR..." DEDİ…

BAŞKAN ERDOĞAN, AVRUPA’LI KÜRESELCİ AİLELERİN İÇİMİZDEKİ HAİNLERİYLE ŞİMDİYE KADAR BAŞA ÇIKTI ONLARDAN KAYNAKLI BÜTÜN TEHDİTLERİ KALDIRIP ATTI,
2023'E GİDERKEN BİNBİR SURAT MUHALEFET DEVLETLE SAVAŞACAK,
HEP YAZILDI GİBİ HEDEFLERİ AK PARTİ DEĞİL, ERDOĞAN’DIR...

Detaylar...

Türkiye ile NATO'nun karşı karşıya gelmesi üzerine ilginç yazılar yazıldı, mesela YALE'de SİYASET BİLİMCİ Prof. Bruce Ackerman “YENİ NATO, YENİ AVRUPA, YENİ SİSTEMİ” anlatan yazısında;
"Yetmiş beş yıl sonra, bazı NATO ülkelerinin özgürlüğü güçlendirmek yerine onu yok etmeye çalıştıkları acı bir şekilde görülüyor. Türkiye bunun en bariz örneğidir...
Son 10 yılda otoriter bir devlete dönüşen Türkiye, NATO ile çatışan bir ülkedir. NATO içinde kalmasına, devam etmesine izin verilmemelidir..." dedi…

Haziran 09, 2022

Allah razı olsun

Selamün Aleyküm Kardeşlerim...

Cumanız mübarek olsun, Hayırlı Cumalar...

Cumanın Sünnetlerini ihmal etmeyelim inşâAllah. Misvak, koku, beyaz gömlek, Kehf suresi, Salavat çekmek, Sarık, tırnak, yıkanmak...
Bu sünnetleri Perşembe akşam ezanından sonra Cuma akşam ezanına kadar yapabilirsiniz...

Mayıs 03, 2022

Anadolu Son Kaledir

Anadolu Son Kaledir !


Daha önce de buna benzer yazılar yazdık, videolar çektik, paylaşımlarda bulunduk. Duvar ustasının üst üste koyduğu taşlar bir tekrar gibi görünse de aslında ortaya bir duvar çıkmaktadır. Bizde bu yüzden aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz inşaallah. Çünkü bizim bir duruşumuz ve hayat görüşümüz var ve bu hayat görüşüne dair faaliyette bulunmazsak davamıza, duruşumuza ve inancımıza ihanet etmiş sayılırız.

Gelelim yazımıza:

Filistinde yaşayan bir çocuk için dine hizmet Mescid-i Aksa için atılan bir taştan ibaret olabilir. Yine Doğu Türkistanlı bir genç için dine hizmet demek gizlice okunan ve öğretilen bir Kuran-ı Kerimdir. Yani onların için cihat kavramının çapı bulundukları alanla sınırlıdır.

Ama Anadolu İnsanı için bu böyle değildir. Zira biz, bizden ibaret değiliz. Biz hem Türk Dünyası, hem İslam Dünyası ve hatta Batı Dünyası için bile umut durumundayız. Nasıl ki İslam tüm insanlar için bir reçete ise, o reçetenin en güçlü ayağı Anadolu İnsanı, Anadolu İrfanıdır.

Üstümüzde çok büyük bir misyon vardır.

Osmanlı’nın varisleri olarak üstümüzdeki mesuliyet çok büyüktür. 

Biz önce kendimizin manevi olarak hasta olduğunu bir anlayalım, kabul edelim. Sonrasında bu doğru ve objektif teşhis ışığında tedavi yöntemlerini belirleyelim ve ayağa kalkalım. Sonrasında ise elimizi Misakı Milli sınırlarımızdan başlayarak tüm Türk ve İslam Dünyasına uzatalım. Bunun için çaba gösterelim.

İslam inancı mensuplarına bir köşede ezik bir biçimde yaşamayı değil, inancını ilim, tebliğ ve bazen de kılıç ile yaymayı emreder. İslam mensubu kişi dinini yaşayacak, çocuklarına öğretecek kadar bilmek mecburiyetindedir. Net söylüyoruz buna mecburdur.

Sonra ise İslamı temsil etmek mecburiyetindedir.

Bu sebeple enerjimizi günlük kısır siyasi ve ideolojik çekişmelerle bitirmeyelim. Birbirimizi ezmek, alt etmek, madara etmek, rezil etmek için çabalamak yerine nasıl yol alırız. Bu ülkeyeve dinimize nasıl hizmet ederiz düşünelim. Çok büyük ideallerimiz, amaçlarımız olsun.

Biz dünyaya sosyolojiyi öğreten İbni Haldun, Felsefeyi ilim ışığında yenen İmam Gazali ks, Sibernitik teknolojiyi dünyaya öğreten Cezeri’nin varisleriyiz.

Artık kendi farkımıza varalım, üstümüzdeki sersemliği bir atalım.

Ve bayrağı düştüğü yerden yeniden dalgalandırma yolunda büyük işlere adayalım kendimizi.

İslam Sancağı bu topraklarda yere düştü, ama yok olmadı. Ve sancak yeniden bu topraklardan dalgalanacak inşaallah.

Biz dayanacak bir çınar arayışında olan mazlumlardan değiliz.

Biz o adı geçen dev çınar ağacıyız.

İnşaallah İnkılaba az kaldı.


Tunar Çalışkan

Uyandırma Servisi 1453


05.05.2022



Nisan 08, 2022

Ders alın !

Başkalarının hatalarından, 
deneyimlerinden
ders ve ibret alın. 
Çünkü insan bütün
hataları deneyip
yanılacak ve öğrenecek
 kadar uzun
bir ömre sahip değil !

Uyandırma Servisi 1453

Nisan 06, 2022

Eşitlik başka, adalet başka

 





Eşitlik Başka, Adalet Başka !

İnsanlar “eşitlik” kelimesini duyunca sanki eşitlik hayatın her alanında kendilerine biz çözüm sunacakmış gibi bir fikre kapılıyorlar.

Oysa eşitlik yerine “Adalet” kelimesini duyduklarında aynı duygulara kapılmıyorlar. Adalet ve eşitlik nedir kısaca sizlerle paylaşalım.

Eşitlik adından da anlaşılacağı üzere herkese her konuda eşit davranmaktır. Daha çok sosyalist camianın dilinden düşürmediği bir kelimedir. Eşitlikte az çalışanla çok çalışan aynıdır, çalışkan ve tembel aynıdır, topluma değer sunan ve sunmayan aynıdır, iyi ve kötü aynıdır. Kısaca eşitlik iyi çalışan işçiyle kötü çalışan işçiyi aynı görür, bu yüzden iyi çalışan bir işçi eşitliğin olduğu yerde bir süre sonra bozulmaya başlar çünkü tembel işçiyle aynı muameleye tabidir. Neden daha özverili çalışsın ki? Veya eşitliğin olduğu yerde tembel işçi düzelmez, çünkü çalışkanken ulaşacağı konfora tembelken zaten ulaşabiliyor, neden daha fazla çalışsın o zaman içinde Allah korkusu yoksa?

Adalet ise hak edene hak ettiğini vermektir. Aynı pencereden örnek verecek olursak mesela adaletin olduğu yerdeki bir iş ortamında çalışkan insanlar daha iyi muamele görecekleri için daha da iyi çalışmak isterler. Ve tembel insanlar adalet olan ortamda ya düzelmek zorunda kalırlar, yada o ortamı terk etmek zorunda kalırlar. 

Başka bir örnek daha verelim konuya dair:

Son dönemde parasının çokluğundan ve terbiyesinin yokluğundan pek çok insan trafikte diğer insanların haklarını çiğniyor, hayvan gibi araç kullanıyor, kendini ve başkalarını tehlikeye atıyor, drift atıyor vs. Polisimiz de gidip standart eşit protokol ile 1 milyon liralık arabası olana da, 50 bin liralık arabası olana da aynı trafik cezasını kesip görevini ifa ediyor. Peki şunu soralım o zaman; 1 Milyonluk arabası olana yazılan cezayla 50 bin liralık arabası olana sırf eşitlik penceresinden bakarak aynı cezayı verince işler düzeliyor mu? Hayır düzelmiyor. Bilakis milyonluk araç sahibi “Beni oyalama kardeşim yaz cezanı plakaya” diyecek kadar pervasız, 50 bin liralık arabası olan ise cezanın altında eziliyor ve devlete polise düşman oluyor. Burada mesela milyonluk araç sahibine 1 hafta kamu işinde temizlik işçiliği yaptırsak mesela? Veya bu tür cezalarda araç değerini kriter kabul edip aracın değerinin %20 lik tutarınca bir ceza yazılsa sizce de daha etkili olmaz mı her açıdan?

Niyetimiz cezalandırmak değil, adaleti sağlamak.

Kısacası hangi alanda olursa olsun eşitlik varsa iyiler bozuluyor, kötüler düzelme çabasına girmiyor. Adalet varsa iyiler daha da iyi olmaya başlıyor ve kötüler barınamıyor. 

Tunar Çalışkan. 07.04.2022

https://uyandirmaservisi1453.blogspot.com/



Düzeleceğiz inşaallah

Mart 06, 2022

İlahi Sisteme Entegre Olmak

İLAHİ SİSTEME ENTEGRE OLMAK
İnsanoğlu ibret almak gayesiyle bakarsa kainat ona sürekli yeni mucizeler gösterir. Örneğin bir domatesi ikiye böldüğünde domatesin içinde “Allah” yazıyor diye şaşkınlık göstermek yerine, simsiyah topraktan domatesin nasıl yaratıldığını anlamayı denerse nasıl bir ilahi sistem içerisinde olduğunu hayretle görecektir.
Rabbimiz anlamak isteyene numunelerini her zaman sunacaktır. Güneşin ve ayın doğuşuyla batışı, gezegenlerin bir yörüngede yüzüp gitmesi hep bir numunedir.
Rabbimizin bizlere emrettiği ve yasakladığı konular var. İbadetler var, haramlar var, helaller var.
Emirlere uyanları Rabbimiz cennetiyle ödüllendirirken, uymayanları cehennem ile cezalandırır. Fakat ödül ve ceza oranları noktasında Rabbimizin rahmeti ve bağışlaması, gazabını, öfkesini yani cezalandırmasını geçmiştir. Çünkü Rabbimiz affedicidir.
Şeytan bizi Rabbimizin affediciliğiyle kandırmamalı, fakat Rabbimizden umut kesen kâfirler derecesine de indirmemelidir. Müslüman uyanık olmak zorundadır zira şeytan ve şeytanlaşmış insanlar her zaman her yerde karşımıza çıkacak ve işlerini yapacaklardır. Böylesi insanlardan Allah’a sığınırız.
Emirler ve yasaklar dedik, cennet ve cehennem dedik. Fakat bizler emir ve yasaklar noktasında cenneti ve cehennemi sadece öldükten sonra karşılaşacağımız olgular zannediyoruz. 
Şöyle anlatalım: İnsan elbette ödül ve ceza noktasında bu hayatın karşılığını ahirette görecek bunda hemfikiriz. Bununla birlikte cennet ve cehennemin bu dünyada da yansımaları olacaktır.
Mesela yasak olan içkiyi içenlerin sağlıkları hemen bu dünyada gider, kumar oynayanların paraları, zina edenlerin huzurları ve yüzlerinin nuru hemen burada gitmeye başlar. Yalancı insanlar ahirete gitmeden daha burada itibar kaybederler ki ahireti siz düşünün.
Buna paralel olarak ihlasla ibadet edenlere Rabbimiz iç huzurunu daha burada verir, erken kalkanların işleri bereketli olur, haramdan uzak kalana Rabbimiz aile saadeti verir. Dürüst tacir ahirette Peygamberlerle dirilirken dünyada da itibar görür.
Yani hayatın ibretleri gözümüzün önündedir. Ve cennetle cehennemi insan daha burada yaşamaya başlar. İlahi sisteme entegre olup Rabbinin rızasını arayan kullar cenneti bu dünyaya daha ölmeden taşırlar. Yine Rabbimizin emrini çiğneyenler ise cehennemi daha bu dünyada göğüslerinde sanki göğe yükseliyormuş gibi bir darlıkla ölmeden yaşamaya başlarlar.
Rabbimiz her taraftan rahmetiyle kuşatmışken, haramlar ve helaller belliyken, Rabbimiz rızka kefilken, tüm ibretler önümüzdeyken azmanın, azgınlığın, hainliğin, nankörlüğün gereği var mıdır sizce?
Rabbimiz bize her iki dünyada da cenneti yaşamayı, imanla yaşayıp imanla ölmeyi nasip etsin. Sevdiklerimizle cennette buluşmayı nasip etsin. Ümmeti-i Muhammedi her iki dünyada da aziz eylesin.
Selametle.
Amin.