Aralık 12, 2022
Kasım 25, 2022
Güncel Notlar
Haziran 09, 2022
Allah razı olsun
Mayıs 16, 2022
Mayıs 03, 2022
Anadolu Son Kaledir
Anadolu Son Kaledir !
Daha önce de buna benzer yazılar yazdık, videolar çektik, paylaşımlarda bulunduk. Duvar ustasının üst üste koyduğu taşlar bir tekrar gibi görünse de aslında ortaya bir duvar çıkmaktadır. Bizde bu yüzden aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz inşaallah. Çünkü bizim bir duruşumuz ve hayat görüşümüz var ve bu hayat görüşüne dair faaliyette bulunmazsak davamıza, duruşumuza ve inancımıza ihanet etmiş sayılırız.
Gelelim yazımıza:
Filistinde yaşayan bir çocuk için dine hizmet Mescid-i Aksa için atılan bir taştan ibaret olabilir. Yine Doğu Türkistanlı bir genç için dine hizmet demek gizlice okunan ve öğretilen bir Kuran-ı Kerimdir. Yani onların için cihat kavramının çapı bulundukları alanla sınırlıdır.
Ama Anadolu İnsanı için bu böyle değildir. Zira biz, bizden ibaret değiliz. Biz hem Türk Dünyası, hem İslam Dünyası ve hatta Batı Dünyası için bile umut durumundayız. Nasıl ki İslam tüm insanlar için bir reçete ise, o reçetenin en güçlü ayağı Anadolu İnsanı, Anadolu İrfanıdır.
Üstümüzde çok büyük bir misyon vardır.
Osmanlı’nın varisleri olarak üstümüzdeki mesuliyet çok büyüktür.
Biz önce kendimizin manevi olarak hasta olduğunu bir anlayalım, kabul edelim. Sonrasında bu doğru ve objektif teşhis ışığında tedavi yöntemlerini belirleyelim ve ayağa kalkalım. Sonrasında ise elimizi Misakı Milli sınırlarımızdan başlayarak tüm Türk ve İslam Dünyasına uzatalım. Bunun için çaba gösterelim.
İslam inancı mensuplarına bir köşede ezik bir biçimde yaşamayı değil, inancını ilim, tebliğ ve bazen de kılıç ile yaymayı emreder. İslam mensubu kişi dinini yaşayacak, çocuklarına öğretecek kadar bilmek mecburiyetindedir. Net söylüyoruz buna mecburdur.
Sonra ise İslamı temsil etmek mecburiyetindedir.
Bu sebeple enerjimizi günlük kısır siyasi ve ideolojik çekişmelerle bitirmeyelim. Birbirimizi ezmek, alt etmek, madara etmek, rezil etmek için çabalamak yerine nasıl yol alırız. Bu ülkeyeve dinimize nasıl hizmet ederiz düşünelim. Çok büyük ideallerimiz, amaçlarımız olsun.
Biz dünyaya sosyolojiyi öğreten İbni Haldun, Felsefeyi ilim ışığında yenen İmam Gazali ks, Sibernitik teknolojiyi dünyaya öğreten Cezeri’nin varisleriyiz.
Artık kendi farkımıza varalım, üstümüzdeki sersemliği bir atalım.
Ve bayrağı düştüğü yerden yeniden dalgalandırma yolunda büyük işlere adayalım kendimizi.
İslam Sancağı bu topraklarda yere düştü, ama yok olmadı. Ve sancak yeniden bu topraklardan dalgalanacak inşaallah.
Biz dayanacak bir çınar arayışında olan mazlumlardan değiliz.
Biz o adı geçen dev çınar ağacıyız.
İnşaallah İnkılaba az kaldı.
Tunar Çalışkan
Uyandırma Servisi 1453
05.05.2022
Nisan 29, 2022
Nisan 08, 2022
Ders alın !
Nisan 06, 2022
Eşitlik başka, adalet başka
Eşitlik Başka, Adalet Başka !
İnsanlar “eşitlik” kelimesini duyunca sanki eşitlik hayatın her alanında kendilerine biz çözüm sunacakmış gibi bir fikre kapılıyorlar.
Oysa eşitlik yerine “Adalet” kelimesini duyduklarında aynı duygulara kapılmıyorlar. Adalet ve eşitlik nedir kısaca sizlerle paylaşalım.
Eşitlik adından da anlaşılacağı üzere herkese her konuda eşit davranmaktır. Daha çok sosyalist camianın dilinden düşürmediği bir kelimedir. Eşitlikte az çalışanla çok çalışan aynıdır, çalışkan ve tembel aynıdır, topluma değer sunan ve sunmayan aynıdır, iyi ve kötü aynıdır. Kısaca eşitlik iyi çalışan işçiyle kötü çalışan işçiyi aynı görür, bu yüzden iyi çalışan bir işçi eşitliğin olduğu yerde bir süre sonra bozulmaya başlar çünkü tembel işçiyle aynı muameleye tabidir. Neden daha özverili çalışsın ki? Veya eşitliğin olduğu yerde tembel işçi düzelmez, çünkü çalışkanken ulaşacağı konfora tembelken zaten ulaşabiliyor, neden daha fazla çalışsın o zaman içinde Allah korkusu yoksa?
Adalet ise hak edene hak ettiğini vermektir. Aynı pencereden örnek verecek olursak mesela adaletin olduğu yerdeki bir iş ortamında çalışkan insanlar daha iyi muamele görecekleri için daha da iyi çalışmak isterler. Ve tembel insanlar adalet olan ortamda ya düzelmek zorunda kalırlar, yada o ortamı terk etmek zorunda kalırlar.
Başka bir örnek daha verelim konuya dair:
Son dönemde parasının çokluğundan ve terbiyesinin yokluğundan pek çok insan trafikte diğer insanların haklarını çiğniyor, hayvan gibi araç kullanıyor, kendini ve başkalarını tehlikeye atıyor, drift atıyor vs. Polisimiz de gidip standart eşit protokol ile 1 milyon liralık arabası olana da, 50 bin liralık arabası olana da aynı trafik cezasını kesip görevini ifa ediyor. Peki şunu soralım o zaman; 1 Milyonluk arabası olana yazılan cezayla 50 bin liralık arabası olana sırf eşitlik penceresinden bakarak aynı cezayı verince işler düzeliyor mu? Hayır düzelmiyor. Bilakis milyonluk araç sahibi “Beni oyalama kardeşim yaz cezanı plakaya” diyecek kadar pervasız, 50 bin liralık arabası olan ise cezanın altında eziliyor ve devlete polise düşman oluyor. Burada mesela milyonluk araç sahibine 1 hafta kamu işinde temizlik işçiliği yaptırsak mesela? Veya bu tür cezalarda araç değerini kriter kabul edip aracın değerinin %20 lik tutarınca bir ceza yazılsa sizce de daha etkili olmaz mı her açıdan?
Niyetimiz cezalandırmak değil, adaleti sağlamak.
Kısacası hangi alanda olursa olsun eşitlik varsa iyiler bozuluyor, kötüler düzelme çabasına girmiyor. Adalet varsa iyiler daha da iyi olmaya başlıyor ve kötüler barınamıyor.
Tunar Çalışkan. 07.04.2022
https://uyandirmaservisi1453.blogspot.com/
Mart 29, 2022
Mart 18, 2022
Mart 09, 2022
Mart 07, 2022
Mart 06, 2022
İlahi Sisteme Entegre Olmak
-
İLAHİ SİSTEME ENTEGRE OLMAK İnsanoğlu ibret almak gayesiyle bakarsa kainat ona sürekli yeni mucizeler gösterir. Örneğin bir domatesi ikiye b...